Türkiye'de İngilizce Öğrenimi Ne Durumda? 3. Bölüm - İngilizce Öğretememizin Sebepleri | İngilizce Geliştir

15 Temmuz 2018 Pazar

Türkiye'de İngilizce Öğrenimi Ne Durumda? 3. Bölüm - İngilizce Öğretememizin Sebepleri

Geldik yazı dizimizin 3. bölümüne neden İngilizce öğretemediğimiz hususuna, daha önce kendi İngilizce öğrenme serüvenimi ve öğrenciler olarak neden öğrenemediğimizden bahsettim. Bu bölümde kendi gözlemlerime ve yorumlara dayanarak neden İngilizce öğretilemediğini yazmak istedim.

Okullarda Neden İngilizce Öğretilemiyor?
Öncelikle şöyle bir ayrım yapmak gerekir kanımca, özel okullarda öğretilen İngilizce nispeten iyi seviyede, okullar öğrenci kapabilmek adına hep en iyisini sunmaya çalıştıklarından bilhassa verdikleri yabancı dil eğitimi devlet okullarına kıyasla iyi, fakat ne yazık ki herkes çocuğunu özel okula gönderme imkanı bulamıyor. O nedenle yazıda daha çok devlet okullarının üstünde duracağım.

1-Yetersiz Ders Saatleri
Devlet okullarında haftalık İngilizce ders saati ortalama 3 saat civarı hatta şuradan da görüldüğü üzere yabancı dil eğitimi 2. sınıftan itibaren verilmeye başlanıyor. Lisedeyse bu rakam anadolu liselerinde 6 saaatten başlayıp kademeli olarak düşüyor. Haftada sadece 2-3 saatlik yabancı dil dersiyle sen istersen dünyanın en iyi eğitimini ver hiçbir şey öğretemezsin. Yabancı dil hepimizin de bildiği üzere en kolay çocuk yaşta öğrenilir, 6-7 yaşındaki bir çocuğa haftada 2 saat İngilizce dersi verdiğinde o çocuk yıl sonunda en fazla "This is a pencil." diyecek seviyede İngilizce bilir. Daha sonra çocuk büyüyüp aklı başına geldiğinde kaybettiği zamanı telafi edebilmek adına binlerce liralar verip kurslara vs. giderek aradaki açığı kapatmaya çalışır, ya da anca İngilizce konuşabilen bir anne babası olur da çocuğuna evinde İngilizce öğretebilirse bir nebze olsun bir şeyler kapar, ama bunu da yapabilecek bilinçte aileler günümüzde artık büyük oranda çocuğunu özel okula yolluyor zaten.

2-Öğretmenlerin Öğretmeye İsteksiz Olması
Burada kastettiğim elbette öğretmenlerin tamamı değil, ama bazı öğretmenler var, artık bir takım sebeplerden çocuklara bir şey öğretmeyim kafasını terk edip tamamen aldığı maaşa odaklanmış vaziyette, bunun sebebi kimisinin atandıktan sonra vs. artık kendisini geliştirmeyi bırakması kimisinin artık çocuklarla veya gençlerle uğraşmaktan bıkıp kendi hallerine bırakması olabilir ama şu bir gerçek açın kitaptaki bilmemne alıştırmasını çözün tarzı yenilikten uzak öğretme yolları yüzünden öğrenciler istenen seviyede İngilizce öğrenemiyorlar.
Yiğit Özgür'ün Meşhur İngilizce Öğretmeni Karikatürü. :)

Halbuki haftada 2 saat var diyelim evet kabul ediyorum İngilizce öğretme konusunda çok çok düşük bir ders saati bu, 1 saat müfredattaki konuyu işlersin, kalan 1 saat de artık belgesel mi olur Ted konuşması mı olur ufuk açıcı bir şeyler izletirsin veya Voscreen tarzı interaktif bir uygulama ile oyun oynatırsın. Bu sayede öğrencide bir merak uyanacak ve belki de evde kendi çabalarıyla bir şey yapıp İngilizcesini geliştirecektir. Bu tarz işler yapan öğretmenler vardır elbette ama gözlemlediğim kadarıyla çoğu sıkıcı şekilde ders anlatıp insanları yabancı dilden soğutuyor ne yazık ki.

3-Öğretmenlerin Yetersiz Oluşu

Çok iyi İngilizce bilen ve konuşabilen İngilizce öğretmenleri olduğu kadar ne yazık ki İngilizce bilmeyen İngilizce öğretmenleri bu ülkede mevcut, yıllar önce çıkan bu haber eğitim sistemimizin bir özeti şeklinde. Aşağıda çarpıcı bulduğum kısımları paylaşmak istiyorum.

"İngiltere’den gelen heyetin “acı bir gerçeği de dile getirdiklerini” belirten Sabaz, heyettekilerin İngilizce öğretmenleriyle tercüman aracılığıyla konuştuklarını ifade ettiklerini vurguladı"

"Bakanlığın 2005-2006 öğretim yılında 48 ilde 492 ilköğretim okulunda 1.158 öğretmeni kapsayan araştırmasında İngilizce öğretmenlerinin yetersizliği gözler önüne serildi. Araştırmada şu ilginç sonuçlara ulaşıldı: 

* İngilizce öğretmenlerinin yüzde 36.3’ü okuduğunu anlamıyor, öğretmenlerin yüzde 63.7’si kendini okuduğunu anlamak konusunda yeterli görüyor. 

* İngilizce öğretmenlerinin yüzde 40.7’si yazma konusunda kendisini yeterli görmüyor. Yeterli görünenlerin oranı ise yüzde 59.3. 

* Konuşmada kendini yeterli görmeyenlerin oranı yüzde 52.2, yeterli görenlerin oranı da yüzde 47.8. 
* Dinlediğini anlamada kendini yeterli görenlerin oranı yüzde 48.4, ancak yetersiz görenlerin oranı yüzde 51.6."

Evet aradan geçen 12 yılda oranlarda bir iyileşme olmuştur şüphesiz ama o tarihlerde İngilizce öğretmenlerinin %52'sinin yetersiz görmesi, %36'sının okuduğunu anlamaması bunlar gerçekten korkunç.

4-İngilizcenin Önemini Bir Türlü Kavrayamamış Olmamız
Kanımca en büyük sebep bu yazdığım, Türkiye hala 2018'de İngilizcenin neden bu denli önemli bir dil haline geldiğini bir türlü anlayamamış seviyede, çünkü anlasalardı anadolu liselerinde haftada 10 saat olan İngilizceyi 6 saate düşürmezdi. İlkokullarında haftada 10 saatten aşağı İngilizce öğretilmesi gerektiği anlaşılırdı, İngilizce öğretmenlerinin de çok iyi seviyede İngilizce bilmesi gerektiğini ve bu doğrultuda gerekirse yabancı İngilizce hocası getirerek önce İngilizce öğretmenlerinin iyi seviyede İngilizce öğrenmesi ve öğretmesi sağlanırdı. En başarılı öğretmenlerin ve öğrencilerin yurtdışına dil kursuna gönderilmesi ve bu sayede daha iyi İngilizce eğitimi alması sağlanırdı.

Bununla ilgili detaylı görüşlerimi 4. ve son bölüm olan ne yapılması gerektiği hususunda yazacağım yazıda anlatacağım, ancak şunu söyleyeyim, Türkiye'de İngilizceye devlet yeterince alaka göstermiyor, halbuki Türkiye'de daha çok kişinin İngilizce bilmesi Türkiye'nin ekonomisine de refahına da pozitif etki yaratacak bir durumdur, örneğin daha çok kişinin İngilizce bilmesi demek yurtdışına daha fazla açılması ve daha fazla ticaret yapılması anlamı taşır, çalışanların İngilizce bildiği şirketler yurtdışındaki ilişkili kişilerle daha fazla temas halinde olacağından karşılıklı bir bilgi alışverişi olacak ve bu da şirketlerin lehine bir durum yaratacaktır. Akademik açıdan İngilizce bilen akademisyenler demek daha fazla bilimsel yayına erişebilmek demek ve bu da ülkedeki bilim ortamına olumlu katkıda bulunacaktır.

Bu arada yukarıda belirtmeyi unutmuş olsam da şu da bir gerçek, akademisyenler arasında da İngilizce bilenler oldukça az, YDS'de barajı geçemeyen yüzlerce akademisyen var, İngilizceyi halledememiş akademisyenlerden bilim yapmasını ve ufku geniş öğrenciler yetiştirmesini beklemek de hayalcilik olur görüşündeyim.

Evet şimdilik bu kadar. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, her türlü görüş ve önerinize açığım, alttaki sosyal medya hesaplarından takibe almayı unutmayın. :)

Facebook sayfam için https://www.facebook.com/ingilizcegelistir/

Twitter sayfam için https://twitter.com/engingilizce

Instagram sayfam için https://www.instagram.com/engingilizce/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder